Hangi TV’nin satın alınacağına nasıl karar verilir?

0
91

Uygun bir televizyonun seçilmesi, bireysel ihtiyaçlara ve kullanım kalıplarına göre uyarlanmış çeşitli faktörlerin dikkatle değerlendirilmesini gerektirir. Çağdaş televizyon pazarı çok çeşitlidir; Nano Cell, Neo QLED ve OLED gibi teknolojilerin yer aldığı ve fiyat noktalarının birkaç yüz ile birkaç bin dolar arasında değiştiği bir pazardır. Bazı durumlarda üst düzey modeller fahiş fiyatlara ulaşabiliyor.

Televizyon seçimine pragmatik bir yaklaşım için televizyonun temel amacının belirlenmesi çok önemlidir. Kullanım, televizyon programlarının gündelik olarak izlenmesinden oyun oynamaya kadar, çevrimiçi hizmetlerden yüksek tanımlı içerik akışına kadar önemli ölçüde değişiklik gösterebilir. Bu kullanım seçim kriterlerini belirler.

Standart özellikler yeterli olabileceğinden gündelik izleme için aşırı yüksek kaliteli bir TV gerekli olmayabilir. Bunun aksine, oyun oynama veya yüksek tanımlı içerik akışı, genellikle üst düzey modellerdeki daha iyi yenileme hızları veya gelişmiş renk doğruluğu gibi gelişmiş özelliklerden yararlanır.

Bu nedenle, TV seçme rehberi, TV’nin özelliklerini kullanım amacına uygun hale getirerek maliyet ve işlevsellik arasında bir denge sağlamaya odaklanmalıdır. Bu yaklaşım, seçilen TV’nin gereksiz ekstra özellikler harcamadan performans göstermesini sağlar.

İyi görüntü kalitesine sahip bir TV nasıl seçilir

Bir televizyonu değerlendirirken görüntü kalitesi çok önemlidir ve ekranın kalitesi bu hususun kritik bir belirleyicisidir. Görüntü kalitesi açısından ekran teknolojilerinin hiyerarşisi şu şekildedir:

  • OLED (Organik Işık Yayan Diyot) Ekranlar: Görüntü kalitesinin zirvesinde olan OLED ekranlar, genellikle %100 kalite olarak adlandırılan en yüksek standardı sunar. OLED teknolojisinin ayırt edici özelliği, derin siyahlar ve yüksek kontrast oranları sunarak üstün görüntü kalitesine katkıda bulunmasıdır.
  • QLED (Quantum Dot LED) Ekranlar: Bunlar, OLED’in sunduklarının yaklaşık %80’i kadar genel görüntü kalitesini artıran yüksek kaliteli malzemelerle karakterize edilen gelişmiş LED ekranlardır. QLED kalitesinin değerlendirilmesinde kritik bir faktör renk derinliğidir. 10 bit renk derinliğine sahip ekranlar yüksek kaliteli olarak kabul edilir ve daha kapsamlı bir renk aralığı ve daha yumuşak geçişler sunar. Tersine, 8 bit + FRC (Kare Hızı Kontrolü) ekranlar daha düşük kabul edilir. 120Hz yenileme hızı, QLED ekranlarda kalite için bir ölçüttür ve hızlı sahnelerde daha akıcı hareket ve daha iyi performans sağlar.
  • LED (Işık Yayan Diyot) Ekranlar: Görüntü kalitesi açısından standart olan LED TV’lerin kalitesi, OLED’e kıyasla genellikle %40-60 arasında değişir. Daha az etkileyici görüntü kalitesine rağmen LED TV’ler daha bütçe dostudur ve daha ucuz bir TV arayanlar için uygun bir seçenek olabilir.

Özetle OLED, QLED ve LED arasındaki seçim, görüntü kalitesi ve fiyat arasında istenilen dengeye bağlıdır. OLED en iyi kaliteyi ancak daha yüksek bir maliyetle sunar. QLED, kaliteli ve uygun fiyatıyla ortada yer alırken LED, standart kaliteyi daha uygun fiyatlarla sunuyor.

OLED TV’ler buna değer mi?

OLED TV’lerin yatırım yapmaya değer olup olmadığı, bütçeniz ve bir TV için birkaç bin dolar harcamak isteyip istemediğiniz gibi çeşitli faktörlere bağlıdır; evet ise satın alabilirsiniz. İşte OLED TV’lerin artıları ve eksileri.

  • OLED TV’lerin Avantajları: İşte OLED TV’lerin temel avantajları.
    • Üstün görüntü kalitesi: OLED TV’ler olağanüstü görüntü kalitesi, derin siyahları, yüksek kontrast oranı ve canlı renkleriyle bilinir. Bunun nedeni, her pikselin kendi ışığını yayma yeteneğidir ve parlaklık ve renk üzerinde hassas kontrole olanak tanır.
    • Hızlı tepki süreleri: OLED ekranlar, görüntü bulanıklığını azaltan hızlı tepki sürelerine sahiptir; bu da onları spor veya video oyunları gibi hızlı hareket eden içerikleri görüntülemek için ideal kılar.
  • OLED TV’lerin dezavantajları: Üreticiler dezavantajları tartışmak istemiyor ama onlar var ve işte küçük bir liste.
    • Maliyet: OLED TV’ler genellikle LED veya QLED TV’lerden daha pahalıdır. Bu fiyat farkı bütçenize bağlı olarak önemli bir faktör olabilir.
    • Yanma riski: Her ne kadar modern OLED TV’ler bu riski azaltan özelliklerle donatılmış olsa da, statik görüntüleri uzun süre izlerken hala görüntü yanması riski bulunmaktadır. TV’lerde statik görüntüleri ortadan kaldıran ve parlaklığı düzelten servis programları bulunur ancak bunların olanakları sonsuz değildir.
    • Parlaklık: OLED TV’ler mükemmel kontrasta sahip olsa da bazı LED/QLED modelleri kadar parlak olmayabilir; bu, çok aydınlık bir odada TV izliyorsanız hayati önem taşıyabilir.
    • Ömrü: OLED TV’lerin doğal olarak kötü bir özelliği vardır: zamanla organik diyotlar (pikseller) bozulur ve özellikle aşırı ısındıklarında parlaklıklarını kaybederler, bu nedenle yoğun kullanım durumunda TV’nizi 5-7 yıl sonra değiştirmeye hazır olun.

Sonuç olarak OLED TV’ler en iyi görüntü kalitesinden bazılarını sunar. Bununla birlikte, satın almaya değer olup olmadıkları temel olarak kişisel önceliklere ve yüksek maliyetlerine karşı faydalarına ne kadar değer verdiğinize bağlıdır.

Hangi TV markasını satın almak daha iyidir?

İdeal TV markasını seçmek kişisel tercihlerden, özel ihtiyaçlardan ve bütçe kısıtlamalarından etkilenir. Farklı markalar farklı nitelikleri, yenilikçilikleri ve müşteri memnuniyetiyle öne çıkıyor. Her birinin kendine özgü güçlü yanları olan öne çıkan bazı markalara genel bir bakış:

  1. Samsung : QLED teknolojisi ve son zamanlarda 2022’den bu yana OLED girişimiyle dikkat çeken Samsung, farklı fiyat noktalarında çok çeşitli TV’ler sunuyor. Tizen işletim sistemi geniş bir uygulama yelpazesi sunar. Samsung, 2022’de LED ve QLED ekran fabrikasını TCL’ye devrederek OLED teknolojisine daha fazla odaklandı. Samsung’un üst düzey modelleri güvenilir olsa da, bütçeye uygun çeşitleri, esas olarak bileşen kalitesindeki farklılıklar nedeniyle isabetli veya kaçırılabilir.
  2. LG : 2016 yılından bu yana OLED teknolojisinde öncü olan LG, QLED ve LED TV seçeneklerini de sunuyor. Popüler WebOS platformuyla tanınan LG TV’ler, kapsamlı bir video akışı uygulaması yelpazesine sahiptir. LG, Samsung ile birlikte TV pazarında kalite ve yenilik açısından genellikle en iyi seçim olarak görülüyor.
  3. Sony : Sony TV’ler olağanüstü renk doğruluğu, hareket işleme ve genel görüntü kalitesiyle takdir görüyor ve özellikle film tutkunlarının ve spor izleyicilerinin ilgisini çekiyor. Sony ağırlıklı olarak kalite ve yazılım oluşturmaya ve ekran üretiminde dış kaynak kullanımına odaklanıyor. Google TV ve Android tarafından desteklenen TV’leri, daha yüksek fiyatlara sahip olmalarına rağmen birçok uygulama sunuyor.
  4. Vizio : Vizio, bütçeye uygun TV’ler sunan tanınmış bir markadır. Yenilik açısından çığır açıcı olmasa da Vizio TV’ler fiyatlarına göre makul kalite sunuyor. Marka, üretim için öncelikle büyük OEM üreticilerine güveniyor.
  5. TCL : Bütçe dostu teklifleriyle tanınan TCL, OEM üretimi de dahil olmak üzere TV üretim sektörünün önemli bir oyuncusudur. TCL TV’ler uygun fiyat ve kalite dengesiyle tanınır.
  6. Panasonic : Panasonic, 2014’te ABD’den ve 2020’de Kanada’dan çekilerek TV pazarındaki varlığında bir düşüş gördü. Bazı bütçe modelleri OEM tarafından üretilirken, orta sınıf modeller kendi imalatıdır. Panasonic TV’ler saygındır ancak fiyatlandırma konusunda sıkı bir rekabetle karşı karşıyadır.
  7. Hisense : Büyük bir Çin elektronik firması olan Hisense, OEM üreticisi olarak diğer markalar da dahil olmak üzere önemli miktarda TV üretmektedir. Hisense, Toshiba’nın görüntüleme bölümünü satın aldıktan sonra TV kalitesini artırdı. Ancak marka, farklı işletim sistemlerine sahip çeşitli modeller sunuyor ve bu da dikkatli bir değerlendirme gerektiriyor.

Özetle, LG ve Samsung gibi markalar üst düzey görüntü kalitesinde lider konumdadır, Sony performans ve yapı kalitesinde üstündür, TCL ve Vizio ise bütçe segmentinde güçlü rakiplerdir. Panasonic ve Hisense, belirli hususları göz önünde bulundurarak rekabetçi seçenekler sunuyor. Bir birey için en iyi marka, görüntüleme tercihlerine, istenen özelliklere ve bütçeye bağlıdır.

En iyi ekran çözünürlüğü nasıl seçilir

Televizyon görüntü kalitesi temel olarak görüntüyü oluşturan toplam piksel sayısını ifade eden çözünürlük tarafından belirlenir. Görüntüleri oluşturan küçük noktalar olan pikseller, ekranda gördüklerinizin keskinliğini ve netliğini tanımlamada çok önemlidir. Çözünürlük, yatay piksel sayısı dikey piksel sayısıyla çarpılarak hesaplanır. Şu anda TV’ler için üç ana çözünürlük vardır:

  1. FULL HD (1920 x 1080) : Bu çözünürlük artık standart kabul ediliyor ve günlük görüntüleme için hassas ve ayrıntılı görüntüler sağlıyor.
  2. 4K UHD (3840 x 2160) : FULL HD’den dört kat daha fazla piksel sunan 4K UHD TV’ler, özellikle büyük ekranlarda fark edilen, çok daha keskin ve daha ayrıntılı görüntüler sunar. Bu gelişmiş çözünürlük, yakın plan veya yakınlaştırılmış içerikte bile daha hassas görüntülemeye olanak tanır.
  3. 8K UHD (7680 x 4320) : FULL HD’den on altı kat daha fazla piksele sahip 8K UHD TV’ler inanılmaz derecede yüksek düzeyde ayrıntı sağlar. Ancak bu teknoloji hala gelişmektedir ve yüksek bir maliyete sahiptir.

HD çözünürlük , eski bir formattır; bu tür teşhirler en az on yıllık eski üretim hatlarında yapılıyor. FULL HD çözünürlük çoğu izleyici için yeterli olsa da Netflix ve YouTube gibi yayın hizmetlerindeki 4K içeriğin artan kullanılabilirliği, 4K UHD TV’leri geleceğe daha hazır bir seçim haline getiriyor. Ortalama 7-10 yıllık TV değiştirme döngüsü göz önüne alındığında, 4K UHD TV’ye yatırım yapmak, cihazınızın kullanışlı kalmasını ve en yeni içerikleri yıllarca görüntüleyebilmesini sağlar. Bununla birlikte, 8K içeriğin kullanılabilirlik ve ticari uygulama açısından hâlâ iyileştirilmesi gerekiyor ve 8K TV’lerin yüksek maliyetinin hâlâ çoğu tüketici için satın alımlarını haklı çıkarması gerekiyor. Bu nedenle 4K UHD TV şu anda maliyet, uzun ömür ve görüntü kalitesi arasındaki en iyi dengeyi temsil ediyor.

HDR’li yeni bir TV seçme

TV görüntü kalitesini değerlendirirken HDR’yi (Yüksek Dinamik Aralık) anlamak çok önemlidir. HDR teknolojisi, daha yüksek bir kontrast oranı (görüntünün en karanlık ve en parlak kısımları arasındaki fark) aracılığıyla görsel deneyimi önemli ölçüde geliştirir. Daha yüksek bir kontrast oranı, daha derin siyahlar ve daha parlak beyazlar üreterek gerçeğine çok benzeyen bir görüntü ortaya çıkarır.

HDR, televizyon teknolojisinde giderek daha önemli bir faktör haline geliyor. Geçmişte odak noktası ekran türleri ve çözünürlük iken, üreticiler artık HDR özelliklerine odaklanıyor. HDR, daha ince ve ayrıntılı parlaklık seviyeleri sunarak genel yayın ve videoda yaygın olarak kullanılan SDR’nin (Standart Dinamik Aralık) sınırlamalarını aşıyor.

Ancak HDR teknolojisinin bazı nüanslarını bilmek önemlidir. Samsung TV’lerde Quantum HDR ile ilgili yazımızda da detaylandırıldığı gibi birçok üretici, HDR için benzersiz pazarlama adları kullanıyor. Bu isimlere dikkat etmek yerine TV’nizin HDR’yi destekleyebildiğinden emin olmanız daha önemlidir.

Tüm üreticilerin HDR ile hile yaptığını bilmelisiniz: Gerçek şu ki, başlangıçta UHD Alliance’ın UHD spesifikasyonuna göre, gerçek HDR’nin yalnızca UHD çözünürlüğe ve 10 bit renk derinliğine sahip TV’lerde olabileceği varsayılmıştı ve bunlar yalnızca birinci sınıf TV’ler. Ancak üretilen TV’lerin çoğu bu gereksinimi karşılamadığından, farklı parametrelerle karşımıza çıkan Vesa DisplayHDR gibi başka ittifaklar ortaya çıktı ve hatta HDR ile hiç çalışamayan 8 bit matrisli bir ekran bile bu ihtiyacı karşılayabiliyor. HDR400 logosu.

TV üreticileri HDR10, Dolby Vision, HLG ve HDR10+ gibi farklı HDR formatlarını kullanıyor. HDR teknolojisinin ilk günlerinde ayrı formatlar daha yaygın olsa da modern TV’ler genellikle birden fazla HDR formatını destekler. Yani önemli olan belirli bir formatı değil, HDR desteğini kontrol etmektir.

Daha fazla HDR içeriğine yönelik eğilim göz önüne alındığında, HDR özellikli bir TV seçmek ileriye dönük bir seçimdir. TV’nizin gelişen içerik standartlarıyla uyumlu kalmasını sağlar, hızlı tempolu dijital eğlence dünyasında alaka düzeyini ve ömrünü uzatır.

Hangi TV boyutuna ihtiyacınız var?

Ev TV’lerindeki eğilim, genellikle çapraz olarak 32 ila 85 inç olan daha büyük TV’lere doğru. TV seçerken odanızdaki izleme mesafesini dikkate almanız önemlidir. TV’nizin fiziksel yüksekliğinin ve genişliğinin çapraz ekran boyutuyla nasıl ilişkili olduğunu anlamak için ” Köşegenlere Göre TV Boyutu ” gibi kaynaklara göz atın.
Temel kural, odanıza rahatça sığacak en büyük TV’yi seçmektir. Mevcut pazar trendlerine göre 65 inç TV popüler bir seçimdir. Bu boyut izleme deneyimini dengeler ve çoğu odanın boyutuna uyum sağlar. Odanızın büyüklüğüne göre TV seçimi konusunda daha spesifik tavsiyeler için “ Ekran boyutuna göre TV izleme mesafesi ” makalesini faydalı bulabilirsiniz . Bu kaynak, izleme ortamınıza uygun bir TV seçme konusunda daha net bir bakış açısı sunabilir.

TV alırken nelerden kaçınılmalıdır?

TV satın alırken ihtiyaçlarınıza ve tercihlerinize uygun, bilinçli bir karar vermekten kaçınmanız gereken birkaç tuzak vardır:

  1. Ekran teknolojisini göz ardı etmek: Daha düşük çözünürlüklü veya eski ekran teknolojisine sahip bir TV seçmek, başlangıçta paradan tasarruf etmenizi sağlayabilir ancak özellikle yüksek çözünürlüklü içerik yaygınlaştığında memnuniyetsizliğe yol açabilir. İşte ekran kalitesini nasıl test edeceğinize dair küçük bir ipucu: showroomu ve çok sayıda TV’si olan bir mağazaya gidin. Televizyonun önünde durun ve yana doğru hareket ederek yandan izlemeyi simüle edin; Bazı televizyonların yandan bakıldığında parlaklıklarının aşırı derecede azaldığını fark edeceksiniz. Bu, ekran kalitesini gösterir; büyük olasılıkla bu tür televizyonlardaki ekranlar eski teknoloji kullanılarak yapılmıştır.
  2. Giriş gecikmesi ve yenileme hızının ihmal edilmesi (oyuncular için): TV’nizi oyun için kullanmayı planlıyorsanız, düşük giriş gecikmesi ve yüksek yenileme hızı, sorunsuz bir oyun deneyimi için çok önemlidir. Bu özellikler, gözle görülür gecikmeleri ve hareket bulanıklığını önlemek için gereklidir.
  3. Pazarlama hilelerine kanın: Hiçbir somut fayda sağlamayan çekici pazarlama terimlerine ve moda sözcüklere karşı dikkatli olun. Tarama ihtiyaçlarınız için hangi özelliklerin gerekli olduğunu araştırın ve anlayın.
  4. İşletim sisteminin ihmal edilmesi: Kullanıcı arayüzü ve uygulama ekosistemi, TV işletim sisteminden TV işletim sistemine (ör. Android TV, WebOS, Tizen) farklılık gösterir. Kullanımı kolay ve tercih ettiğiniz yayın hizmetlerini destekleyen birini seçin.
    TV’de hangi nesil işletim sisteminin bulunduğunu öğrenin; bu özellikle ucuz TV’lerde kritiktir. Samsung, LG ve Sony işletim sistemlerini her yıl güncellerse diğer üreticiler eski işletim sistemine sahip TV’ler sunabilir. Örneğin, Android TV İşletim Sistemi sürüm 9’a sahip bir 2023 TV görebilirsiniz ancak bu sürüm 2018’de yayınlanmıştır; 2022’de Android TV sürüm 13 zaten yayınlandı. İşletim sistemi sürümlerinde gezinmenize yardımcı olacak bazı kaynakları burada bulabilirsiniz.
  5. Yıllara göre Android TV işletim sistemi
  6. Yıllara göre LG TV işletim sistemi
  7. Yıllara göre Samsung TV işletim sistemi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz