Hareket bulanıklığı, ölçülmesi neredeyse imkansız olduğu için TV üreticilerinin belirtmediği bir parametredir. Varlığını etkileyen iki temel faktör vardır. Birincisi ekranın kalitesidir: daha iyi yenileme hızlarına sahip daha yüksek kaliteli ekranlar daha az bulanıklık üretme eğilimindedir. İkinci faktör ise kişiden kişiye değişen ve ölçülebilir olmayan insan görüşünün ataletidir.
Bulanık görüntüye ne sebep olur?
Bir nesne ekranda hareket ettiğinde bulanıklık oluşur. Bunun ana nedeni piksellerin açılıp kapanma reaksiyon süresi değil, artık görüntülerin tutulmasıdır. Bir nesne hareket ettiğinde, önceki görüntüsü bir an için ertelenir ve ekranın başka bir yerinde yeni bir kare belirir. Modern OLED ekranlar bu sorunu büyük ölçüde azaltmıştır, dolayısıyla tepki süresi minimumdur.
Buna katkıda bulunan bir diğer faktör de insan görüşünün kendisidir. Bir görüntü ekrandan kaybolduktan sonra bile retina üzerinde kısa bir süre kalarak küçük ama fark edilebilir bir bulanıklık yaratır. Kritik olmasa da bu durum bazı izleyiciler için rahatsız edici olabilir.
Donanım sınırlamalarının neden olduğu gerçek hareket bulanıklığını ölçmek için girişimler vardır. Bu, görüntüyle senkronize hareket eden ve görüntüyü ekran yenileme hızında yakalayan senkronize bir kamera kullanılarak bir TV veya monitör ekranındaki hareketli bir nesneyi takip ederek yapılır. Ancak ekran yenileme hızı ile kamera deklanşör hızı arasında hassas senkronizasyon sağlamak profesyonel ekipman gerektirdiğinden çoğu kullanıcı için doğru ölçümler yapmak zordur.

TV Ekranındaki Görüntü Bulanıklığı Nasıl Azaltılır
Bir TV’de görüntü bulanıklığını en aza indirmek için birkaç yöntem vardır, ancak bunların etkinliği TV’nin teknik özelliklerine bağlıdır. Genel olarak, daha yüksek yenileme hızlarına sahip daha yüksek kaliteli TV’ler hareket bulanıklığını daha iyi idare eder. En yaygın teknikler şunlardır:
Arka Işık Taraması (LED TV’ler) – Bu yöntem, kareler arasında arka ışığı kapatarak bulanıklığı azaltır.
Siyah Kare Ekleme (Tüm TV Türleri) – Bu yöntemde gerçek kareler arasına siyah kareler eklenir. LED TV’lerde bu, arka ışığın kısa süreliğine kapatılmasıyla sağlanırken OLED TV’lerde gerçek siyah kareler görüntülenir.
Bu teknikler insan algısını etkileyerek çalışır. Artık görüntüleri daha hızlı ortadan kaldırarak gözün hareket değişikliklerine daha hızlı uyum sağlamasına yardımcı olurlar ve bulanıklığı daha az fark edilir hale getirirler.
Bir başka yaklaşım da TV’nin hareketi yumuşatmak için ek kareler ürettiği kare enterpolasyonudur. Ancak bu, bazı izleyicilerin doğal bulmadığı “pembe dizi efektine” yol açabilir. Bu yöntem yalnızca kaynak içerik TV’nin yenileme hızının izin verdiğinden daha az kareye sahip olduğunda kullanışlıdır.
Örneğin, bir video saniyede 60 kare (fps) hızında çalışıyorsa ancak TV 120 fps’yi destekliyorsa, gerçek kareler arasına siyah kareler eklenebilir. Bu, saniyede 60 gerçek kare ve 60 siyah kare ile sonuçlanır ve algılanan hareket bulanıklığını etkili bir şekilde azaltır.